0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Dokunulmazlığı olan çiçek olarak da bilinen Samandağ sahilinin kraliçesi ilk tohumlarını döktü. Meydan köyünden Çevlik sahiline kadar kum tepelerinde kendini gösteren Kum Zambağı etkileyici görüntüsünün yanında akşam saatlerinde yaydığı hoş kokusu ile de bilinen bir bitki olarak çıkıyor karşımıza. Nesli tükenme sınırında olan bu muhteşem çiçek Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü tarafından koruma altına alınmış olup koparılma konusunda 244 bin 315 TL cezası ile de adeta dudak uçurtuyor. Hatay Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı, 2015 yılından beri, 80 personel, 4 iş makinesi ve 2 tekneyle denize kıyısı olan 7 ilçemizde 158 km uzunluğundaki sahil şeridini ve Kum Zambaklarının yaşam alanları olan kumsalları düzenli olarak temizleyerek bu muhteşem çiçeğin çoğalması adına başarılı işlere imza atıyor.

KAYIKÇI: BU ÇİÇEKLERİ HEPİMİZİN KORUMASI LAZIM

Kum zambaklarını oldukça yakından takip eden Biyolog Dr. Samim Kayıkçı yaptığı açıklamasında: ”Nesli tükenmekte olan Kum Zambakları için kumul oluşmasında büyük önem arz eden bir bitki diyebiliriz. Temmuz ayında çiçek açmaya başlayan kum zambağı bugünlerde de tohumlarını dökmeye başlar. Tohumların sayısına baktığımızda kendiliğinden yetişen bu çiçeğin önümüzdeki yıl sayı olarak daha fazla olacak olması bizleri mutlu etmektedir. Soğanlı bir bitki olan Kum Zambakları sıcağa ve tuza dayanıklı bitkiler olarak bilinmektedir. Son dönemde nesli giderek azalmaya başlayan Kum Zambağı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından koruma altına alınmıştır. Bu narin çiçekleri hepimizin koruması lazım. Bilimsel çalışmalar için dahi Bakanlıktan izin alınması gereken Kum Zambaklarının koparılması durumunda duyarlı vatandaşlarımızın güvenlik güçlerimize bilgi vermeleri gerekmektedir. Samandağ sahillerimizin gözbebeği olan Kum Zambakları için hepimiz elimizden geleni yapalım ve bu nadide çiçeklerin çoğalması için onlara en ufak dahi olsa zarar vermekten kaçınalım” dedi.

Sahilde tatil yapan vatandaşlar Kum Zambakları konusunda yeterince bilgiye sahip olduklarını ifade ederek çiçeğin bulunduğu bölgelerde oldukça hassas davrandıklarını ve sadece uzaktan izlemekle yetinerek bu muhteşem çiçeği bol bol fotoğraf çektiklerini söylediler.