Mûsâ aleyhisselâm, Allahü teâlâya; “Yâ Rabbî, sevdiğin ve buğzettiğin kimseleri nasıl ayırabiliriz?” diye suâl etti.
Allahü teâlâ buyurdu ki:
“Sevdiğim kulun iki alâmeti vardır:
O beni yerde anar, ben de onu, yerde ve gökte bulunan meleklerin yanında anarım. Günah işlemekten muhâfaza eder, azâbımdan uzaklaştırırım.
Buğzettiğim kulun da iki alâmeti vardır:
Beni unutup, hiç anmaz, günah ve isyan içinde yüzer. Buğzettiğim kimsenin gönlü kibirlidir, dili kötü söyler, gözü kötülüktedir, eli de cimridir. Böyle kimseye gazaplanıp azap ederim.”
Hadîs-i şerîfte de buyuruldu ki:
“Allahü teâlâ, sizin güzel sûretlerinize, mallarınıza bakmaz. Kalblerinize ve amellerinize bakar.”
Yâni; Allahü teâlâ, insanın yeni ve temiz elbisesine, makam ve rütbesine bakarak sevap vermez. Amelini, ne düşünce ile, ne niyetle yaptığına bakarak sevap veya azap verir.
GENEL
21 Kasım 2024KÖŞE YAZILARI
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024GÜNDEM
21 Kasım 2024