ALLAHI UNUTANLAR
Mûsâ aleyhisselâm, Allahü teâlâya; “Yâ Rabbî, sevdiğin ve buğzettiğin kimseleri nasıl ayırabiliriz?” diye suâl etti.
Allahü teâlâ buyurdu ki:
“Sevdiğim kulun iki alâmeti vardır:
O beni yerde anar, ben de onu, yerde ve gökte bulunan meleklerin yanında anarım. Günah işlemekten muhâfaza eder, azâbımdan uzaklaştırırım.
Buğzettiğim kulun da iki alâmeti vardır:
Beni unutup, hiç anmaz, günah ve isyan içinde yüzer. Buğzettiğim kimsenin gönlü kibirlidir, dili kötü söyler, gözü kötülüktedir, eli de cimridir. Böyle kimseye gazaplanıp azap ederim.”
Hadîs-i şerîfte de buyuruldu ki:
“Allahü teâlâ, sizin güzel sûretlerinize, mallarınıza bakmaz. Kalblerinize ve amellerinize bakar.”
Yâni; Allahü teâlâ, insanın yeni ve temiz elbisesine, makam ve rütbesine bakarak sevap vermez. Amelini, ne düşünce ile, ne niyetle yaptığına bakarak sevap veya azap verir.