03 Aralık 2024 Salı
Yüce dinimiz İslam, yaptığımız her işin hakkını vermemizi emretmiştir. En sağlam ve en güzelini yapma gayreti içinde olmayı tavsiye etmiştir. Özensiz yapılan işleri, ibadetleri, tutum ve davranışları makbul saymamıştır.
Rabbimize kul olmanın gereği olarak her birimiz öncelikle İslam’ı güzel yaşamakla mükellefiz. İslam’ı güzel yaşamak, Rabbimizi görüyormuşçasına bir hayat sürmektir. Allah ve Resûlü’nün bize öğrettiği prensipleri içtenlikle kabul etmek ve tam bir teslimiyetle uygulamaya çalışmaktır. İnançta tevhidden, ibadette ihlastan, davranışlarda doğruluktan ve işte sağlamlıktan ödün vermemektir. Nefsimize, heva ve hevesimize, şeytanın vesvesesine mağlup olmadan dünya imtihanımızı tamamlamaktır.
Müslüman, vaktini iyi değerlendirip en güzeli ortaya koymakla muhatap kılınmıştır. En güzeli ortaya koymak ise önce iyi niyetli olmaya sonra da işine ibadet aşkıyla sarılmaya bağlıdır. Sorumluluk ve vicdan sahibi her mümin, hayatın her alanında adaleti ve samimiyeti gözetir. Hak ve hakikati, doğruluk ve dürüstlüğü kendine şiar edinir. Üstlendiği görevleri emanet olarak görür ve sadakatle yerine getirir. En kısa sürede, en mükemmel biçimde ve en faydalı nitelikte işler ortaya koymak için çaba gösterir.
İşimizi iyi yapmak, hem Allah’a, hem de insanlara karşı sorumluluklarımızdandır. Görevlerimizi ihmal ettiğimizde ise Rabbimizin huzurunda bunun hesabını vereceğimiz için aslında kendimizi aldatmış oluruz. Unutmayalım ki dünya ve ahirette başarıya ulaşacak olanlar, Allah’ın sünnetine uyarak çalışan ve bütün tedbirleri aldıktan sonra sonucu Allah’a havale edenlerdir.
Kalın sağlıcakla…