6 Şubat depremlerinin ardından büyük yıkım yaşayan Hatay ve Antakya’da, yaraların sarılması ve yeniden yapılanma çalışmaları hız kesmeden devam ediyor.
Bu süreçte, TÜBİTAK’ın “1001 Çaba” projesi kapsamında desteklediği bir araştırma projesi, bölgenin sosyolojik yapısını ve iyileşme sürecini mercek altına alarak, geleceğe yönelik dirençli kentler oluşturma hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. Projenin yürütücüsü Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Ferhat Arık, depremlerin ardından yaşanan boşluğu ve yapabilecekleri katkıları düşünerek bu projeye başvurduklarını belirtti. TÜBİTAK’ın 1001 Çaba projesinin, bu zorlu süreçte akademisyenlere adeta ilaç gibi geldiğini ifade eden Arık, projeye ilk başvuranlardan biri olduklarını vurguladı. 4 Nisan’da başvurularını yaptıklarını söyleyen Arık, projenin amacının sadece akademik bir çalışma olmanın ötesinde, bölgeye karşı bir sorumluluk, gönül borcu ve bilimsel bir katkı sunmak olduğunu dile getirdi.
PROJE EKİBİ, BÜTÇESİ VE ÇALIŞMALARI
Proje, 24 ay sürecek ve 1 milyon 350 bin TL bütçeye sahip. Bütçenin bir kısmının üniversiteye hibe edileceği belirtildi. Projede, Doç. Dr. Ferhat Arık yürütücü olarak görev alırken, Doç. Dr. Levent Taş, Doç. Dr. Mehmet Çakır, Prof. Dr. Adem Sağır ve Dr. Işıl Avşar Arık da araştırmacı olarak yer alıyor. Ayrıca, doktora sonrası araştırmacı Melek Açıkalın, doktora öğrencisi Gültekin Sat ve yüksek lisans öğrencisi Emine Kader Kızmaz da bursiyer olarak projeye destek veriyor. Deprem sonrası oluşan koşullarda, ekip akademik çalışmalarının yanı sıra sahada aktif olarak görev alarak halkın ihtiyaçlarını ve beklentilerini yakından takip ediyor.
“SADECE AKADEMİK BİR ÇALIŞMA DEĞİL”
Doç. Dr. Arık, projeyi yürütürken yaşadıkları zorlukları ve motivasyon kaynaklarını şöyle aktardı: “Depremin ardından bir hafta arabada kaldık, kalacak yerimiz yoktu. Tüm akrabalarımız depremden etkilenmişti. Akademisyenler olarak motivasyonumuzu korumak zor olsa da bu felaketin ardından harekete geçmek ve yıkılan şehirleri yeniden inşa etmek için bir şeyler yapmamız gerektiğine inanıyorduk. Bu nedenle bu projeye sadece akademik bir çalışma olarak bakmadık, aynı zamanda bir sorumluluk ve gönül borcu olarak gördük.”
DİRENÇLİ KENTLER VE İYİLEŞME MODELİ
Projenin odak noktalarından birini, “Dirençli Kentler” kurmak oluşturuyor. Proje ekibi, sadece binaların sağlamlığı ve zemin etüdü gibi fiziksel faktörlerin ötesine geçerek, sosyolojik ve toplumsal direnci de ele alıyor. Bu kapsamda, eğitim, coğrafi yapı ve sosyo-kültürel özelliklerin yanı sıra, afet sonrası iyileşme sürecinin de hızlandırılması hedefleniyor. Projede ayrıca, İtalya, Japonya ve Amerika gibi farklı ülkelerdeki afet tecrübelerinden yola çıkarak, Hatay’a özgü bir model geliştirilmesi amaçlanıyor.
ÖNEMLİ TESPİTLER VE ÖNERİLER
Proje ekibi, deprem çantası hazırlama bilincinin eksikliği, zemin etüdü ve bina güvenliği konularındaki yetersizlikler gibi önemli sorunları tespit etti. Ancak, halkın dayanışma ve yardımseverlik duygusunun yüksek olması gibi olumlu yönlerin de altını çizdi. Proje kapsamında yapılan görüşmelerde, yardım faaliyetlerindeki koordinasyon eksikliği, ulaşım sorunları ve çeşitli kurumlar arasındaki iş birliği ihtiyacı gibi sorunlar da tespit edildi.
ULAŞIM VE KOORDİNASYON SORUNLARI ÇÖZÜM BEKLİYOR
Proje yetkilileri, özellikle ulaşım konusundaki sıkıntılara dikkat çekti. Havalimanının kullanılamaz hale gelmesi, Belen geçidindeki yoğunluk ve alternatif yol güzergahlarının yetersizliği, yardım çalışmalarını olumsuz etkiledi. Bu nedenle, ulaşım altyapısının güçlendirilmesi ve koordinasyonun sağlanması gerektiği belirtiliyor.
PROJE SONUÇLARI VE PAYDAŞLARLA PAYLAŞIMI
Proje sonuçları, başta AFAD olmak üzere ilgili kamu kurumları, yerel yönetimler ve sivil toplum kuruluşları ile paylaşılacak. Proje ekibi, elde ettiği bulgular doğrultusunda, daha dirençli kentlerin inşa edilmesi ve iyileşme süreçlerinin etkinleştirilmesine yönelik öneriler sunmayı hedefliyor. Proje kapsamında uluslararası bir makale yayını ve bir çalıştay planlanıyor. Çalışmanın ilk verilerinin 9. Kent Araştırmaları Kongresi’nde sunulduğu, bu sunumun proje ekibine tartışma ve geri bildirim alma imkânı sağladığı belirtiliyor. Kent Araştırmaları Enstitüsü ve Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurumu tarafından organize edilen kongrede yapılan bu sunumun, projenin gelişimine önemli katkı sağladığını belirten Arık, çalışmayı yüksek etki faktörüne sahip (Q1) bir dergide yayınlamayı amaçlıyor. Bu proje, depremin yaralarını sarmaya çalışan Hatay ve Antakya için bir umut ışığı olurken, gelecek nesiller için daha güvenli ve dirençli kentler inşa etme yolunda önemli bir adım olarak görülüyor.
GENEL
18 Ocak 2025KÖŞE YAZILARI
18 Ocak 2025GÜNDEM
18 Ocak 2025GÜNDEM
18 Ocak 2025GÜNDEM
18 Ocak 2025GÜNDEM
18 Ocak 2025GÜNDEM
18 Ocak 2025