KARA: ENFLASYON NARENCİYE ÜRETİCİLERİNİN MAĞDURİYETİNİ ARTIRIYOR
CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, narenciye üreticilerinin mağduriyetlerine ve taban fiyat uygulamasının elzemliğine dair yazılı bir basın açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin önemli bir narenciye üretim merkezi olduğunu ifade eden Nermin Yıldırım Kara, “Türkiye 2021 yılında yaklaşık 5,4 milyon ton turunçgil üretimi gerçekleştirdi. Bildiğiniz üzere bu üretimin neredeyse tamamı Ege ve Akdeniz Bölgeleri’nde gerçekleşiyor. Adana, Mersin, Hatay, Muğla ve Osmaniye turunçgil üretiminin yoğunlaştığı bölgelerdir. Yine 2021 yılında, illere göre mandalina üretimine bakıldığında ise %39 üretim payı ile Hatay’ın Türkiye mandalina üretiminde ilk sırada yer aldığı görülmektedir. İhracat noktasına geldiğimizde ise dünyada 2020-2021 yılları arasında Türkiye, mandalina ihracatının %28’ini sağlarken, limon ihracatının %30 ve greyfurt ihracatının %18’ini sağlamıştır.” dedi. Sürekli olarak artan maliyetler ve enflasyonist ortam yüzünden narenciye üretimi ile uğraşan çiftçilerin oldukça zor durumda kaldığını vurgulayan Yıldırım Kara, “İlaç, gübre, mazot ve sulama suyu hepsinin fiyatı günden güne artıyor. Üreticiler, bahçe bakımını gerektiği gibi yapmakta güçlük çekiyorlar. Örneğin, narenciye ürünlerine her yıl 2 kez verilmesi gereken şeker gübresinin 50 kiloluk torba fiyatı 2021 yılında 25-30 TL bandındaydı. Bu fiyat 2022 yılında 250-300 TL bandına geldi. Şu an ise 350 TL bandına gelmiş durumda. Diğer taraftan sulama suyu ise 2021 yılında 50-85 TL/saat iken 2022 yılında aynı suyu 190-220 TL ödeme yaparak kullandılar. 2023 yılı için ise bu fiyat 280-320 TL bandına geldi. Bu fiyatların nasıl bir yük getirdiğini anlamak için sulamanın haftada en az 3-4 saat olarak yapıldığı unutulmamalıdır. Buradaki veriler ışığında, haftalık en az 1000 TL gibi bir sulama parası ödemek zorunda kalan üreticilerimiz, ürün kesim tarihleri yaklaştığında sulamayı mecburen 6-7 saate çıkardığı için maliyet 2000 TL seviyelerine gelmektedir. Her üründe olduğu gibi petrol narenciye üretimi için de önemli bir girdidir. Litrenin 38 TL’ye dayandığını ve her gün yeni zamların beklendiği de düşünülürse bu maliyetlere katlanan üreticilerimiz oldukça zor durumda kalıyorlar. Yönetilemeyen ekonominin acı reçetesi her yurttaşımıza kesildiği gibi maalesef burada narenciye üreticimize de kesiliyor. Hem depremin hem de iklim krizinin getirdiği olağanüstü şartlar ve doğa olayları neticesinde çiftçilerimiz ürünlerinden de daha az verim elde ettiler. Özellikle, doğal afetlere karşı yaptırılan TARSİM sigortasında da mağduriyetler yaşanmaktadır. Sigortaya bağlı eksperler aracılığıyla ürünlerdeki hasar durumu yüzdelik olarak düşük gösterilmekte ve zarar tazmini düzgün şekilde yapılamamaktadır. Bu durum karşısında itiraz makamı bulamayan çiftçilerimiz bu olumsuzluğun karşısında çözüm bulamamaktadır.” dedi.
NARENCİYE İÇİN TABAN FİYAT UYGULAMASINA GEÇİLMESİ ELZEMDİR
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın narenciye üreticilerinin durumuna ilişkin ivedi şekilde düzenlemeler yapması gerektiğini belirten Hatay Milletvekili, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de narenciye üretim dönemleri, erkenci olarak tanımlanan Okitsu ve Mihowase mandalina ile başlıyor. Bu türlerin dalından kesim işlemi ağustos ayının sonu, eylül ayının başı gibi başlamaktadır. Şubat ayına kadar üretim ve kesim işlemleri devam etmektedir. Hasadının başlaması yakın olan bu ürünlerin fiyatlandırmasına dair düzenleme getirilmesi ve çiftçilerimizin mağdur edilmemesi gerekiyor. Ürünlerin kesimlerinden önce çiftçilerimizin satış dönemi başlamakta ve bu erkenci cinslerin fiyatı baz alınarak, asıl türler olan Rize Satsuma ve benzer türlerin de satış işlemi için üreticilerimiz tüccarlar ile pazarlık masasına oturmaktadır. Üreticilerimizin katlanmak zorunda olduğu maliyetleri detaylıca belirttik. Şimdi bu maliyetleri karşılayacak ve üzerine hem geçimlerini sağlayabilmek hem de bir sonraki dönemde tekrar ekim gerçekleştirebilmek için yeterli fiyatlandırmayı almaları gerekir. Ancak, ortaya çıkan sonuç çiftçilerimizi tatmin etmekten çok uzaktır. Örneğin, 2022 yılında Hatay Dörtyol bünyesinde narenciye satışları 4-4.50 TL arasında yapılmış ve üreticilerimiz büyük zarara uğramıştır. Diğer yandan ise, tüccarlar üreticimizden aldıkları bu ürünleri dolar bazlı olarak satmış ve olağanüstü kârlar elde etmişlerdir. Bu adaletsizlik giderilmek zorundadır. Üreticilerimizin bildirdiği üzere, tüccarlar bu sene de 2022 yılında olduğu gibi 4-4.50 TL bandından alım yapmak istemektedir. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik dar boğaz göz önünde bulundurulduğunda, bu rakam çiftçilerimizin tamamen zarar etmesine neden olacaktır. Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi yıllık %57,93 oranında artmış, bağımsız araştırmacıların ölçüm yaptığı ENAG oranları dikkate alındığında ise enflasyon %122,88 seviyesindedir. Enflasyon rakamları tek başına yeterli bir ölçüt de değildir. Dolar bazlı olarak düşünüldüğünde, dalından kesim fiyatı 4-4.50 TL olan ürün, pazara dağıldığında 30 TL civarında satılmaktadır. Hal böyle iken, enflasyon oranları göz önünde bulundurulduğunda bu alım fiyatının 8-9 TL bandına gelmesi, dolar ve enflasyon beraber değerlendirildiğinde 12-13 TL bandında bir taban fiyat uygulaması gerekmektedir. Bu duruma el koyacak olan ve yurttaşın mağduriyetini gidermesi gereken kurum Tarım ve Orman Bakanlığı’dır. Tüm bu şartların değerlendirilerek narenciyede taban fiyat uygulamasına geçilmesi gerekmektedir.” dedi.