0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi (HMKÜ) Rektörü Prof. Dr. Veysel Eren ve ekibi, 6 Şubat depremleri sonrasında başlattıkları TÜBİTAK projesiyle, üniversitedeki akademisyenlerin işten ayrılma niyetlerini inceleyerek bu durumu azaltmaya yönelik politika önerileri geliştiriyor.
Deprem sonrası süreçte, akademisyenlerin önemli bir kısmının bölgeden ayrılmayı düşündüğünü ve birçok kişinin farklı üniversitelerde çalışmak için izin talep ettiğini aktaran Rektör Eren şöyle devam etti: “Bu durumun hem üniversitemiz hem de bölge için ciddi bir kayıp olacağını öngördük. Çünkü nitelikli insan kaynağının bölgede tutulması, yeniden yapılanma süreci açısından kritik bir öneme sahipti. Bu bağlamda, “Deprem Bölgesindeki Akademisyenlerin İşten Ayrılma Niyeti: İş Doyumu ve Örgütsel Bağlılık Rolü ve Politika Önerileri” başlıklı bir TÜBİTAK 1001 projesi geliştirdik.”

1 MİLYON 425 BİN TL BÜTÇELİ PROJE
TÜBİTAK tarafından onaylanan projenin yaklaşık 1 milyon 425 bin TL bütçe ile desteklendiğini ve 2 yıllık bir süreyi kapsadığını söyleyen Rektör Eren projede farklı üniversitelerden görev alan akademisyenlerin isimlerini de paylaştı: “Bunlar arasında İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hamza Ateş ve Doç. Dr. Sezai Öztop, Kahramanmaraş’tan Doç. Dr. Fedai Ağar, Adıyaman Üniversitesi’nden Doç. Dr. Gülşen Kırpık, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi’nden Ömer Fuad Kahraman ve Afyon’dan danışman Koray Kasapoğlu gibi isimler yer alıyor. Ayrıca, projemizde 4 doktora düzeyinde bursiyer çalıştırıyoruz.”

AKADEMİSYENLERLE GÖRÜŞMELER VE İLK BULGULAR
Proje kapsamında, depremden en çok etkilenen illerde akademisyenlerle görüşmeler gerçekleştirildiğini, bu görüşmelerde, işten ayrılma niyetleri ve bu niyeti etkileyen faktörler üzerine sorular yöneltildiğini ifade eden Rektör Eren şu bilgileri paylaştı: “İlk bulgular analiz edilerek, hangi kavramların ön planda olduğu tespit edildi. Mart ayında TÜBİTAK’a ilk raporumuzu sunacağız. Ardından nitel araştırmalar ve iki çalıştay düzenlenecek. Projemizin çıktıları raporlaştırılarak kamu kurumlarına ve politika yapıcılara iletilecek.”

PROJENİN ZORLU HAZIRLIK SÜRECİ
Projenin hazırlık sürecinde karşılaştıkları sorunlara da değinen Rektör Eren şöyle devam etti:
“Deprem sonrası koşullarda projeye zaman ayırmak hem iş yükü hem de motivasyon açısından zordu. TÜBİTAK 1001 projeleri oldukça detaylı bir hazırlık süreci gerektirir. Konunun özgünlüğünden yöntemine, ekip üyelerinin niteliğinden çıktıların önemine kadar her şeyi titizlikle planlamak zorundasınız. Ancak tüm bu zorluklara rağmen ekip olarak yoğun bir çaba gösterdik ve projemiz kabul edildi.”

PROJE HATAY MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ VE BÖLGE İÇİN ÖNEM TAŞIYOR
Projenin hem üniversite hem de bölge için büyük bir önem taşıdığına vurgu yapan Rektör Eren, “Akademik birikimimizi korumak, bölgemizdeki problemlere çözüm üretmek ve ileride benzer afetlere yönelik politika önerileri geliştirmek açısından projemizin çok değerli olduğunu düşünüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

BÖLGE İÇİN ÖZGÜN VE KATKI SAĞLAYICI BİR ÇALIŞMA
Proje, akademik bir çalışma olmanın yanı sıra, bölgenin sorunlarına çözüm üretmeyi ve üniversitenin birikimini korumayı hedefliyor. Ayrıca, katkı sağlayıcı ve özgün bir çalışma niteliği taşıyor.

ÇIKTILAR PAYDAŞLARLA PAYLAŞILACAK
Proje çıktıları Cumhurbaşkanlığı Personel ve Prensipler Başkanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Yükseköğretim Kurulu, Maliye Bakanlığı gibi ilgili kamu kurumlarıyla paylaşılacak ve bölgeye dair politika geliştiren tüm paydaşlara sunulacak. Ayrıca proje çıktılarından ulusal ve uluslararası yayınlar yapılması da planlanıyor.